Feng Shui'ye Göre, Yatak Odası Dekorasyonu Nasıl Olmalı?

"Feng Shui'ye göre yatak odası dekorasyonu nasıl olmalı?" başlığını görünce;
"Aman ben n'apayım Feng Shui'yi, "ying"i, "yang"ı.." diyip kaçmayın hemen, sakin olun. :)

En anlaşılır ve basit cümleler ile Feng Shui'nin "f"sinden dahi haberi olmayanların anlayacağı bir dilde yazacağım yazımın geri kalan bölümünü. :)


Efendim, öncelikle; bir insan, hayatının yaklaşık 1/3'ünü yatak odasında geçiriyormuş, bu yüzden de yatak odasının dekorasyonu; büyüklüğü-küçüklüğü, aydınlık-karanlık olması gibi özellikleri,
sağlık açısından büyük önem taşıyormuş..

Sağlıklı bir yaşam sürebilmek için, 
yatak odamızda nelere dikkat etmeliyiz, peki?
  • Yatak odasının, salondan büyük olma-ması gerekiyormuş.
  • Yatak odasının içerisinde, başka küçük bir oda daha olma-ması gerekiyormuş.
  •  Yatak odasında fazla pencere ve aydınlık olma-ması gerekiyormuş.
(Oda, gereğinden fazla büyük ve ya aydınlık olursa; evli çiftlerin arası bozuluyormuş. 
O yüzden "uygun büyüklükte" yatak odaları tercih etmeliymişiz.)

Geçenlerde, Facebook'ta görüp bayıldığım, "Heh işte, tam hayalimdeki gibi!" diye sevinç çığlıkları attığım yatak odası dekorasyonu, tamamen Feng Shui'ye tersmiş, meğer.
İbret-i alem için kötü örnek niyetine aşağıda paylaşıyorum: :)

-Feng Shui'ye uygun ol-ma-yan yatak odası-

İşte, bu odayı çok beğenmiştim ama düşününce; gerçekten de çok büyük, aydınlık ve de soğuk.
O kadar ki; perdesi bile yok sanırım. :) Yine de çok stil sahibi ve tapılası.. :)

Neyse devam edelim.. :)
  • Yatağın tam üzerinde, bir lamba / avize / aydınlatma elemanı bulunma-ması gerekiyormuş.
-Feng Shui'ye göre; aydınlatmalar da yatak da yanlış konumlandırılmış-
(İnsan sağlığına olumsuz etkileri varmış; araştırmalara göre; yatağın hemen üzerindeki ışık kaynağı;
kişi üzerinde baskı yaratıyormuş, iç salgıları etkiliyormuş, uykusuzluğa ve solunum rahatsızlıklarına yol açabiliyormuş, kabus görme olasılığı artıyormuş.)

  • Batı'daki yatağı; odanın tam ortasına koyarak, yatağı duvara dayama alışkanlığı, Feng Shui'yi bozuyormuş, efendim. :) Yatağa, üç farklı yönden girilebilen bu konumlandırma, uyku kalitesini düşürüyormuş.
Benim yatağım da birçok kişininki gibi, odanın tam da ortasında duruyor. Halbuki; bu yanlış bir konumlandırma imiş, biraz önce hep birlikte öğrendiğimiz gibi.

"Peki, en uygun yatak konumlandırması nasıl olmalı?"  
dediğinizi duyar gibiyim..
Başı bir duvara, bir yanı başka bir duvara dayalı olarak konumlandırmalıymışız yataklarımızı.
 
 "En uygun yatak çeşidi hangisi? derseniz:
Üç tarafında koruyucu parmaklıklar olan yataklar, en ideal olanlarmış; neden derseniz;
kişinin, yataktan düşme endişesini en aza indirerek, rahat bir uyku uyumasını sağlıyormuş.
 
-Feng Shui'ye göre; en uygun yatak çeşitlerinden biri; üç tarafı, koruyucu parmaklıklar ile çevrili-
(Yalnız; yatak, pencere altında konumlandırılmamalı, 
eğer zorunlu ise; kalın perde kullanılmalıymış.)
 
Bu tip yatakları düşününce, hemen aklıma İkea'daki misafir odaları için tercih edilen, çok yastıklı kanepe tipi yataklar geldi. Yukarıda bir örneğini görebilirsiniz.
 
Hani, bazen televizyon karşısında, kanepede uyuyakalırız da o uyku, o kadar tatlı gelir ya;
asırlarca uyumuşuz gibi.. demek, üç tarafımız çevrili diye "güvende" hissettiğimiz içinmiş. :)

Aslında; dört tarafı çevrili yataklar, en mükemmeliymiş ki;
 bebek odalarında da zaten onlardan kullanılır, aşağıda görebilirsiniz:


Hepimiz, bebekken böyle bir yatakta uyumuşuzdur zaten, büyük ihtimalle.

"Ayy, ben daralırım öyle, kafesin içinde gibi!" diyorsanız; o zaman en azından iki tarafında
koruyucu parmaklıklar bulunan aşağıdaki gibi modelleri tercih edebilirsiniz:
 
 Yatak,  parmaklıklı olması açısından uygun ama yeri, yanlış:
ortada olmamalıydı, duvara dayalı olmalıydı ve pencerenin tam önünde olmamalıydı.)
  • Feng Shui'ye göre; "salonunuz, aydınlık" ama yatak odanız "loş" olmalıymış.
Loş derken; küçücük pencereli bir oda da olmamalı, tabii ki.
İçeri güneş ışığı girebilecek ve odayı havalandırabileceğiniz kadar büyüklükte bir penceresi olmalıymış.

(Yatak odanıza, yeterince güneş ve hava giremezse; 
baş ağrısı çekebilir ve daha kolay kızabilirmişsiniz.)

  • Yatak odasında; "çıkıntı" ve ya "girinti" şeklinde bir duvar olmamalıymış.
(Eğer böyle bir durum var ise; bunu bir iç dekorasyon uzmanından yardım alarak düzeltmeliymişsiniz; o da büyük ihtimalle;
 "Evim Şahane" programındaki Mimar Selim Bey gibi, odanıza hemen "niş" yapacaktır. :))

-Duvardaki girinti ve çıkıntılar, "niş" kullanılarak çözülmüş yatak odası örneği-
 
  • Yatağın başı; koridora, asansöre, merdivene, kanalizasyon borusuna ve ya sifona bakmamalıymış çünkü bu gibi yerlerde, hava akışı istikrarlı değilmiş.
  • Yatak odasının şekil olarak dikdörtgen olması uygunmuş.
(Odadaki köşe sayısı arttıkça; insanın psikolojik yükü artarmış ve bu da ruhsal hastalıklara yol açarmış. İşte, bu yüzden yukarıdaki örnekte bahsettiğim gibi, köşeleri; nişler yardımıyla düzlemeliymişiz.)
  • Yatak odamızda; 
  • Kaplan, kartal gibi yırtıcı ve vahşi hayvan resimleri, bulundurma-malıymışız.
Feng Shui'ye göre; yatak odasına vahşi hayvan resimleri asmak, doğru değil.
  • Bıçak, ok gibi keskin hobi alet-edavatları bulundurma-ma-lıymışız.
  • Kaktüs gibi dikenli bitkileri, yatak odamızdan uzak tutmalıymışız.
 Yatak odanızda; kaktüs gibi bitkiler bulundurmamalıymışız.

(Bunlar, çiftler arasında gerginliğe yol açıyormuş.)

  • Feng Shui'ye göre; kapının karşısındaki köşe, zenginlik noktasıymış, o yüzden bu köşeye önem vermeliymişiz.
Hmm, ben de bilmeden hayalimdeki evin resimlerinin olduğu panoyu, o köşeye yakın bir yere asmışım. Bakın şimdi, sevindim. :) Bir tane uygun bir şey çıktı, sonunda. :)

  • Yatağın başı; pencerenin altında yer alma-ma-lıymış.
(Pencere ağzı; hava akımının ve ışınların en yoğun olduğu yer olduğu için bu, uykuyu olumsuz etkilermiş. Eğer, yatağınızın yerini değiştiremiyor iseniz; en azından kalın bir perde asmalıymışsınız.)

  • Tek çatı altında yani; aynı dairede, iki farklı yatak odası birbirine bakma-ma-lıymış, 
yoksa; evde sık sık kavga çıkarmış. :)

  • Yatağın başı, bir kiriş altında olma-ma-lıymış çünkü bu kişiyi, baskı altında bırakırmış.
  • Yatak odasında, çiftlerin mutluğu için; her şey "çift" olmalıymış; iki abajur, iki komodin gibi.
( Tek bir kadın ve ya erkek fotoğrafı / resmi yerine; mutlaka "çift" tercih edilmeliymiş.

Feng Shui'ye göre; yatak odanızda; aşkı, sevgiyi çağrıştıran, kadın ve erkeğin, bir "çift" olduğu tablolar / resimler kullanmak, çiftlerin aşk hayatını "olumlu" etkiliyormuş.
  • Solmuş çiçekleri, yatak odanızda tutmanız ise; aşk hayatınızı olumsuz yönde etkiliyormiş;
 
Feng Shui'ye göre; solmuş çiçekler, aşk hayatını olumsuz etkiliyormuş.
 
solmuş-kurumuş çiçeklerden hemen kurtulmalı, illa odanızda çiçek bulundurmak istiyorsanız;
sürekli yeni ve taze çiçekler ile yatak odanızı süslemeliymişsiniz.
  • Yatak odalarında; duvar boyası olarak kırmızı renk kullanılması, uygun değilmiş, uyarıcı bir renk olduğu için huzurlu bir uyku uyumanıza engel olurmuş. Soğuk kış aylarında, kısa dönem, sıcaklık katması adına; kırmızı kullanabilirmişiz, yine de. Örneğin; kırmızı battaniye.
  • Metal olan tüm eşyalar, statik elektrik biriktirdiği için, metal malzemeden üretilmiş yataklar yerine; ahşap malzemeden üretilmiş olanları tercih etmeliymişiz.
  • Şu elinizden düşüremedğiniz cep telefonlarını, mutlaka yatak odasının dışarısında bırakmanız gerekiyormuş çünkü yaydığı rahatsız edici enerji, uyku problemlerine yol açıyormuş.
  • Yatak odanız, mutlaka size özel olmalıymış. Eşinizle birlikte kullanıyor iseniz; içeride sadece sizin sevdiğiniz kişisel eşyalarınız olmalıymış. Odanızda, sevmediğiniz hediye eşyalar var ise; bunları odanızdan çıkartmalıymışsınız.
  • Misafir bile ağırlayacak olsanız; eşinizle birlikte uyuduğunuz yatağınızı değil de başka bir yatak önermeli, başkalarının sizin yatağınıza enerjisini bırakmasını engellemeliymişsiniz.
  •  Özellikle yatağınızın baş kısmının üstünde; duvara asılı ağır eşyalar, tablolar, depolama sistemleri olmamalıymış, bu bir çeşit tedirginlik hissi verirmiş. Eğer; yatağınızın baş kısmının dayalı olduğu duvara tablo asmak istiyorsanız; bunu duvara gömerek yapmanız, en doğru olan şekliymiş.
 Feng Shui'ye göre; yatağınızın baş kısmının üzerinde, sizi düşerse diye tedirgin edecek,
bu tip depolama alanları olmamalıymış.
  • Son olarak da en sevdiğim; yatak odanızda müzik dinlemek, sizi rahatlartırmış;
hatta mümkünse; müzik sesiyle uyanmayı tercih etmeliymişiz. :)
 
 
Hmm, bir de şunu kendimden ve okuduğum kitaplardan eklemek istiyorum;
 yalnızlıktan sıkıldıysanız ve evlenmek istiyorsanız; mutlaka "çift kişilik" yatağınız olmalı.
İki kişi olmak için, önce ikinci kişiye yer açmanız gerekiyor, yani.
Evrene mesaj. :)

Tek kişilik yatağımı çöpe atmak için, bir yatak markası sponsoru bekliyorum, dermişim! :))

Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur.. :)
Bütün bu şartları, yerine getirmeye çalışmak, zor görünüyor ama yine de elinizden gelenleri yapabilirsiniz, belki. Ne dersiniz? Yorumlarınızı bekliyorum! :)

NOT: Hayır, İKEA'dan para almıyorum.

Herkese sevgiler!

Beril Öke Gülen